ŞEHR-İ ERZURUM

Sakın Aldanıp da Erzurum'a Gelin Gelmeyiniz!

Sakın Aldanıp da Erzuruma Gelin Gelmeyiniz!
Sakın Aldanıp da Erzurum'a Gelin Gelmeyiniz!

İstanbul Kızlarına Hitaben!


Yusuf Mazhar'ın, 1924 yılında Resimli Ay Mecmuasının 7. sayısında yayınlanan, İstanbullu kızlara hitaben yazdığı yazının başlığından alınan "Sakın Aldanıp da Erzurum'a Gelin Gelmeyiniz" ifadesi günümüzde ne kadar geçerli!


Anadolu şehri olan Erzurum'da Gelin - Kaynana İlişkileri Nasıl?

Anadolu genelinde olduğu gibi, Erzurum'da da erkek çocuk büyük imtiyaza sahiptir. Özellikle anneler erkek çocuklarına ayrı bir ilgi duyar, kız çocuklarına göre daha imtiyazlı büyütürler. Annelerin erkek çocuklara aşırı düşkünlüğü, gelin-kaynana ilişkilerinde birtakım sürtüşmelere neden olabilmektedir.

Büyük baba, büyük anne, kardeşler görümceler, eltiler ve bunların çocukla­rından oluşan eski aile yapısı içinde gelinin aleyhine birtakım katı kurallar oldu­ğunu görmekteyiz. Yusuf Mazhar, 1340(1924); yılında Resimli Ay Mecmuasının 7. sayısında yayınlanan, İstanbullu kızlara hitaben yazdığı, "Sakın Aldanıp da Erzurum'a Gelin Gelmeyiniz" başlıklı yazısında, Erzurumlu gelinlerin problem­lerini şöyle dile getirmektedir: "Erzurum'da gelin için konuşmak yasaktır. Hamama giderseniz, kaynananızı, görümcelerinizi, sizden büyük eltilerinizi ve onların çocuk­larını yıkayıp kurulamak görevinizdir. Gücünüz kalırsa, sonra da kendinizi yıkarsı­nız. Erkek çocuk doğurursanız ailenizden rağbet görürsünüz. Fakat kız çocuğu size hayatınızı cehennem eder. Misafir gelir de onların yanında kaynananızla beraber bulunursanız, yalnız dinlemeye mahkûm ve konuşmak arzularınızı yenmeğe mec­bursunuz. Sofrada sağ omuzunuz kayınbabanızla kaynananıza ters dönmek üzere oturursunuz."

Yusuf Mazhar bu yazısında kendi dönemindeki gelin kaynana ilişkilerini ol­dukça geniş bir biçimde dile getirmekte ve yazısını, "Sakın aldanıp da Erzurum'a gelin gitmeyiniz." Sözleriyle bitirmektedir.


Günümüzde anne-baba ve çocuklardan oluşan "çekirdek aile" dediğimiz aile yapısının en önemli yeniliği kaynana baskısına son vermesi olmuştur.

Annelerin erkek çocuklara düşkünlüğü onların evlenmelerine kadar devam etmektedir. Er­kek çocuk evlenince evliliğin gereği olarak hanımına daha yakın bulunmaktadır. Bu da annenin erkek çocuğa olan ilgisinin azalmasına sebep olmakta ve onu kız çocuklarına yaklaştırmaktadır. Tespitlerimize göre, Erzurumlu anneler çocukları evleninceye kadar erkek, evlendikten sonra kız çocuklarına daha düşkün oluyor­lar.


Günümüzde hali vakti yerinde olan aileler gelinlerini ayrı eve getirmektedir­ler.

Bu gelin kaynananın fazla yüz-göz olmamaları açısından olumlu bir gelişme­dir. Bu durumda bile gelinle kaynana arasında bazı uzaktan atışlar olabilmektedir. Buna rağmen, sürekli aynı evde bulunup fazla yüz-göz olmadıkları için ilişkiler daha sağlıklı yürütülebilmektedir.


Yörede gelinini kızından ayırmayan kayınvalideler, kayınvalidesini anne­sinden çok seven gelinler de yok değildir.

Aslında gelin kaynana sürtüşmesinin mantıkî bir sebebi de yoktur. Gelinin kayınvalideye kızıp kendi yuvasının huzuru­nu kaçırması, kayınvalidenin gelinine kızıp, çocuğunun ve torunlarının huzurunu bozması akılla bağdaşmayan davranışlardır.

Kaynak: Dr.Lütfi Sezen Armağanı | Sayfa 189

Yorumla
Facebook Twitter Telegram Whatsapp Linkedin Pinterest
{{begeni}} {{yorumsayi}}
8 Ocak 2018 14:42
Kullanıcı
{{item.IsimSoyisim==' '?"Kayıtsız Kullanıcı":item.IsimSoyisim}}
{{tariheCevir(item.KayitTarihi)}}

{{item.YorumMetni}}

{{item.BegenSay}}
Oturum Açınız

Yorum yazmak için oturum açmalısınız.

Oturum Aç Üye Ol

Mağazada Çok Satılanlar

Mağaza