Evliyalar Diyarı Erzurum'un Manevi Sahipleri!

Erzurum denilince akla birçok şey geliyor. Ön planda ise manevi iklim gözüküyor. Bu iklimin asırlardan beri süre geldiğini ise Allah dostlarının yattığı onlarca türbe ve cami bahçelerindeki kabirler gösteriyor.

Erzurum portalı olarak, manevi iklimin göstergesi olarak görülen allah dostlarının kabir ve türbelerinden bu içeriğimiz ile İsmail Sırrı Efendi Hazretlerinden bahsedeceğiz. İçeriğimiz efendi hazretlerinin türbedarı Egah Kaya'nın bizlere akratdıkları ile oluşuyor.

Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hz.

İlk olarak, Hasani Basri Mahallesi, Prf. Dr Recep Akdağ Caddesi ile Palandöken (Gavur Boğan) Caddesinin kesiştiği yerde yeşil sac kubbeli alanda, 'Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hz.' türbesinin olduğunu aktaralım.

Biz bu adresteyiz ve duamızı ediyoruz. Kısa bir kapıdan içeri süzülüyoruz. Bir piri fani bizi karşılıyor. Tanışıyoruz, isminin Egah Kaya olduğunu ve hazretin türbe hizmetini gördüğünü öğreniyoruz. Bakıyoruz ki dolu biri, sohbet etmeye başlıyoruz ve bize çay koyuyor.

'Hizmetini Gördüğü Zatın Kitabesinde İsmi Yazıyor'

Egah Kaya amcanın 90 yaşında olduğunu ve Erzurum merkez Uzun Ahmet köyünden yıllar önce merkeze gelip yerleştiğini öğreniyoruz. Baytarlık yaptığını ve emekli olduğunu, bu mekânda hizmet etmesinin Allah vergisi olduğunu anlatıyor. Hazretin isimlerinden birinin Egah olmasının ise tesadüf eseri olmadığına vurgu yapıyor.

'Şeyh İsmail Tokadi Hz. Erzurum'da Dünyaya Geliyor'

Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hazretlerinin babasının Tokat'tan gelip Vani Efendi Mahallesine yerleştiğini söylüyor. Kendinin ise Erzurum'da dünyaya geldiğini belirtiyor. Zamanın alimlerinden dersler alan hazretin Narmanlı Camiinde imamlık yaptığını kaydediyor. İlim irfan faaliyetlerinde bulunan hazretin 450 kadar ise talebesi olduğunun bilindiğini paylaşıyor.

Hazrete İlişen Subayın Gözü Kör Olur!

Talebeleriyle dersler yapan Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hazretlerini bir subayın gördüğünü ifade eden Kaya, "Subay bakmış ki dört yüzü aşan talebe, 'Kimdir bunlar?' diye halka sormuş. Halk ise Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hazretlerinin talebeleri olduğunu söylemiş. Subayda yanlış yorum yaparak, 'Zaar ki bu kişi bunları kandırıp paralarını yiyor' düşüncesine girmiş. Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hazretlerine haber gönderip bulunduğu yerden çıkmasını ve o yerde kendisinin arpa ekeceği söyler. Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hazretleri bir şey demez. İkinci günüde haber gelir. Üçüncü günüde aynı haber gelince mübareğin morali bozulur. Masanın üzerinden şamdanı alıp yere vurmuş ve 'Bende onun gözlerini patlatacağım' demiş. O anda subayımızın iki gözü ama olmuş. Olayın farkına varan subay şeyhin yanına gelmiş. Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hazretlerine, 'Ben senin hakkında kötü şeyler düşündüm, beni affet ve benim gözlerimi aç' der. Mübarek zat ise yanına gelir parmaklarını gözlerine koyar ve 'Ya Abdulkadir Geylani Hazretleri' dediği gibi gözler açılır. Subay şaşırır, ne yapacağını bilemez. Kalkar mübareğin elini öper. Hazret, 'Hayır' der. 'Herkes kendi işi ile uğraşır ise daha iyi olur' der. Subay tekrar elini öpmek ister lakin hazret elini öptürmez. Bu kerameti Allahtan başka kimse Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hazretlerine veremez" diyor.

Öte yandan bu bilgilerin hazretin kitabesinde yer aldığını görüyoruz. Hazreti ziyaret edenlere şeker dağıtan Egah amca, Şeyh İsmail Sırrı Tokadi Hazretleri ile ilgili bilgilerin İl Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünde bulunduğunu dile getiriyor.