Yaz aylarında Tortum, Hahuli, Öşvank, Tortum Gölü, Tortum Şelalesi ve Yedigöller gezi rotamız

Tortum Gölü' ne giden her gezginin rotası hemen hemen aynıdır: Merkezden yola çıkılır, Uzundere' yi geçtikten sonra Pirinkayalar Geçidi' nde durulur ve hatıra fotoğrafı çekilir. Ardından şelaleye gidilir, merdivenlerden aşağı inerken birkaç yerde fotoğraf çekilir ve sonrasında Yedigöllere' e inilir.

Biz bu rotayı tarihi ve kültürel açıdan zenginleştirmek istedik. Zaman kavramının unuttuk. Saatlerimizi ve telefonlarımızı arabanın torpido gözün koyduk ve yola koyulduk.

Sanayi' yi geçip Tortum yoluna girdikten sonra sağa sola iyi bakmak lazım. Çünkü burada piknik yapacak birçok yer var. Eğer piknikten kastınız yeşilin ve suyun bol, insanın az olduğu yer ise buralar tam size göre. Örtünüzü yere serin veya hamağınızı kurun ve sırtüstü uzanıp temiz havanın tadını çıkarın. Tabii başka bir gün... çünkü akşam olmadan Yedigöller' in sakin ve eşsiz manzarasının tadını çıkarmamız lazım.

Tortum' a geldiğinizde birkaç çeşit meyve ve ayran almanızı tavsiye ederiz. Çünkü yola çıktıktan sonra sizi sıcacık bir sürpriz bekliyor.

Yaklaşık 30 dakika sonra sol tarafta küçük ama meşhur bir fırın göreceksiniz. Fırından dumanı üstünde tüten mis gibi minik kapalı pidelerden almanızı öneririz.

Pide-ayran- meyve yolculuk için harika bir menü... Lütfen size şoförlük yapan kişiye de ikramlardan vermeyi unutmayın. Ayrıca yol boyunca farklı farklı yerlerde lezzetine doyamayacağınız Tortum cağ kebabını tadabilirsiniz...

Biraz ileride sol tarafta Pehlivanlı- Bağlarbaşı-Serdarlı tabelasını göreceksiniz. Sola girin ve meyve ağaçları ve cırcır böcekleri eşliğinde Bağlarbaşı köyüne tırmanın. Meryem Ana (Hahuli) Kilisesi' ne gidiyoruz.

Buralar cennetten bir köşe... Sol tarafınızda yol boyunca size küçük bir çay eşlik edecek ve sağ tarafta Hahuli Manastırı...

Manastır Gürcü kralı Kuropalat David tarafından 978-1001 yılları arasında yaptırılmıştır ve manastırın kilisesi Meryem Ana' ya adanmıştır. Bu yüzden Hahuli Manastırı Meryem Ana Manastırı olarak da anılır.

Bu güzel köye veda ediyoruz ve tekrar yola koyuluyoruz. Şimdi sırada Öşvank Kilisesi var.

Uzundere' yi geçtikten sonra sol tarafta Çamlıyamaç köyüne tırmanıyoruz. Yollar inanılmaz güzel , asfalt yağ gibi kayıyor ve 8 km sonra Öşvank kilisesi karşımızda...

963-973 yılları arasında Gürcüler tarafından yapılan kilisenin mimarı Öşklü Grigor' dur

Kilise artık harabe, kapısı ve çatısı kalmamış. Ancak etkileyici ve büyüleyici bir atmosferi var. Ne yazık ki pek sahip çıkılmamış.

Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız burada çok güzel kareler yakalayabilirsiniz. Kilisenin çatısından içeri sızan gün ışığı tam anlamıyla görsel bir şölen sunuyor bize.

Biraz hüzünlü ve sitemkar şekilde Çamlıyamaç köyüne veda edip şelalelere doğru tekrar yola çıkıyoruz. Bizim tüm güzelliğiyle tortum gölü karşılıyor. Uçsuz bucaksız uzayıp giden göl ve eşsiz manzaralar. Pirinkayalara aracınızla tırmandıkça manzara bir o kadar daha güzelleşiyor...

Tortum şelalesine girmek üzereyiz. Şehrimiz için bu kadar önemli bir turistik yerin girişi ne yazık ki yıllardır özensiz ve bakımsız. Hala bir asfalt veya taş dökülmeyen bu yola içimizden yine "Hala mı, ama niye ?" diye serzenişte bulunduktan sonra şelaleye yaklaşıyoruz.

Gürül gürül gürleyen su sesi tüm sinirimizi ve sitemimizi alıp götürüyor.

Şelalenin fotoğrafını çekmek için en güzel yer şelalenin tam karşısı... Bunun için şelaleye girerken sağ üst yolu kullanmanız gerekiyor. Üst taraftan istediğiniz kadar yol alabilir ve şelalenin tam karşısına geçebilirsiniz. İşte burası en güzel karelerin yakalanacağı manzara...

Şimdi merdivenlerden aşağı inip şelaleye aşağıdan bakma zamanı...

Ayakkabılarınızı çıkarın, paçalarınızı kıvırın ve buz gibi suyun tadını çıkarın. Aman dikkat! Taşlar kaygan , sakata gelmeyin.

Minik kıymalı pideler midemizde eridi, karnımız acıktı. Yedigöller' e inelim ve tereyağında kızartılan alabalıkları afiyetle yiyelim.

Bu arada şelaleden Yedigöller' e indiğimiz yolda sağda solda minik sepetlerde kızılcık, dut , kiraz elma satan çocukları göreceksiniz.

Zengin ulusal marketlerimizi daha da zengin etmek yerine bu çocuklardan alacağımız iki üç kilo meyve onlara ufak bir harçlık olacaktır. Almasanız da inip ayak üstü sohbet edebilirsiniz. Tortumluların ne kadar zeki ve çalışkan olduklarını Erzurumlular bilir. Biraz sohbet ettiğinizde Tortumlu çocukların kıvrak zekasını anında fark edeceksiniz.