KİLİSELER, ŞAPELLER
Öşk'lü Mimar Grigor Tarafından Aziz Yahya'ya Adanan Öşkvank Kilisesi

Tortum / Öşkvank (Çamlıyamaç) Köyü Manastır Yapıları
Erzurum'dan Artvin'e giden yolun 93. kilometresinde sola ayrılan vadi yolunun 8 km. kadar derinliğinde, Öşk'lü (Oschk) Grigor tarafında Vaftizci Yahya'ya adanmış bu manastır bünyesinde; büyük bir kilise, kuzeyinde yemekhane, el yazmaları odası ile yakın çevrede I ve II no'lu şapeller bulunmaktadır.
Öşk'lü Mimar Grigor tarafından yapımına başlanan ve Aziz Yahya'ya adanan kilise
Aziz Yahya'ya adanmış bu kilisenin güney haç kolundaki giriş alınlığında bulunan kitabeye göre yapı, Öşk'lü Mimar Grigor tarafından yapımına başlanmış ve III. Adernese'nin oğulları Bagrat ile David Kuropalat tarafından 961 - 966 yılları arasında tamamlanmıştır. Bizans İmparatorları II. Basileios ve VII. Constantin tarafından ise 1022 -1028 yılları arasında büyük kubbe onartılmıştır. İçerde bol miktarda görülen freskolar, 1036 yılında Jojil Potrikios adlı bir şahıs tarafından yapılmıştır. Batı haç kolunun uzantısı XI. - XII. yüzyıllarda, batı haç kolunun güneyine eklenen mekânlar ise aynı yıllardaki onarım dönemine aittir.
Kilise XV. yüzyıla kadar piskoposluk makamı, güney haç kolu da XX. yüzyılın ilk yarısına kadar cami olarak kullanılmıştır
Dıştan dışa 29.70 x 43.80 m. boyutlarında olan ve dikdörtgen alana oturan kilise, dışta serbest haç, içte kapalı yunan haçı, trikonkos ve bazilikal planın birleştiği karma düzenleme göstermektedir.
Naos mekânının üzeri, dört ayak tarafından taşınan 24 kenarlı bir kubbe ile kapatılmıştır. Bu ayaklardan doğuda bulunanları sekizgen, batıda bulunanları ise haç kesitlidirler. Doğu, kuzey ve güney haç kolları ise, içte yarım daire biçimli ve tonoz örtülüdür.
Kilisenin doğu cephesinde, içten yarım yuvarlak, dıştan üç köşeli düzenlenen apsis bulunmaktadır. Apsis, her kenarındaki birer mazgal pencere ile dışa açılmaktadır.
Batı haç kolu; batı, kuzey ve güney cephelerden ek mekânlarla çevrilidir. İki katlı kuzey mekân ilk yapıma ait olup, güney ve batıdakiler ise sonradan eklenmiştir.
İçerde Hıristiyanlık inancına ait çeşitli sahneler, fresko olarak canlandırılmıştır
Yüksek kubbe kasnağının üst bölümünde, güneydoğu ve batı cephelerde de sembolik hayvan ve insan figürleri bulunmaktadır. Üslup olarak bu figürlü kabartmaların kaynağını Orta Asya hayvan üslubuna kadar indirmek mümkündür.
İç mekânda görülen bu figürlü süslemeler, yoğun olarak melek figürleri ile zenginleştirilmiştir
Güney cephedeki giriş üzerindeki yuvarlak kemer içerisindeki bu figürlerden doğuda olanı daha büyüktür ve yüksek kabartma tekniğinde işlenmiştir. Batıda olanı ise, diğer figüre nazaran daha küçük boyutlardadır ve elinde bir sopa tutmaktadır. Bu kompozisyonun üstünde, heraldik duruşlu bir kartal, pençeleri arasındaki geyik ile tasvir edilmiştir.
Kilisenin güneybatı cephesindeki revaklı bölümün üzerinde, iki melek figürü daha görülmektedir
Bir diğer melek figürü, batı cephenin üstündedir. Bu da kanatlan açık şekilde ve oldukça plastik etkili olarak işlenmiştir.
Revaklı bölümün batısındaki sekizgen sütun üzerinde, altı kollu melek figürü ile bunun kafasının üzerinde bir kartal figürü görülmektedir. Kartalın kanatlarının birleştiği yerde, boğa ve aslan figürüne yer verilmiştir.
Bunlardan başka, güneydoğu cephe ile buranın kuzey tarafında da, birer melek figürü yer almaktadır. Güneydoğu cephedeki karşılıklı iki melek figürü arasına yürek motifi işlenmiştir.
Kilisedeki figüratif süslemeler arasındaki diğer figürlü kompozisyon, aslan ile boğadan oluşur
Kuzey cephedeki pencerenin iki yanına karşılıklı olarak yerleştirilen bu figürlerden boğa hareketsiz şekilde, aslan ise ayakları üzerine kalkmış, ön ayakları ile ileri doğru hamle yapar şekilde tasvir edilmiştir.
Batı cephedeki aslan-boğa kompozisyonunda, aslan ile boğanın mücadelesi sahnelenmiştir. Aslan, boğayı boynundan yakalamış vaziyette resmedilmiştir. Bu kompozisyonun devamında stilize edilmiş grifon figürü görülmektedir.
Güneydeki giriş kısmının doğusunda, alçak kabartma tekniğinde işlenmiş geyik-aslan mücadelesi yer almaktadır
Bu kompozisyonun bulunduğu pencerenin alınlığında, bordür içerisinde, av sahnesine yer verilmiştir. Burada bir avcı, elindeki yayı ile dağ keçilerini vurmaya çalışmaktadır.
Kilisedeki figürlü süslemelerin yanı sıra, Hıristiyanlık dinine ait bazı kompozisyonlar da dikkat çekicidir
Kilisenin doğu kolundaki yüksek kabartma olarak işlenen kompozisyonda, "Mabedi takdim sahnesi" işlenmiştir. Sahnede, beş figüre yer verilmiştir. Ancak bunlardan günümüze, sadece dört figür ulaşabilmiştir.
Kilisenin batı cephesinin revaklı bölümünde de, sekizgen sütun üzerinde ikisi erkek olmak üzere, üç insan figürü görülür
Bu figürlerin aziz ve azizeler olduğu tahmin edilmektedir.
Kilisenin batı, güney ve kuzey haç kollarının ortasında girişleri bulunan yapının malzemesi düzgün kesme taştır. Beden duvarlarının iç yüzünde, kaba yonu ve kesme taşlarla dolgu duvar tekniği uygulanmıştır.
Kaynak: Sanat Tarihi Açısından Erzurum, Atatürk Üniversitesi
{{item.IsimSoyisim==' '?"Kayıtsız Kullanıcı":item.IsimSoyisim}}
{{tariheCevir(item.KayitTarihi)}}{{item.YorumMetni}}