ŞEHR-İ ERZURUM
Tebrizkapı'nın Elleri Arkasında Bir Paşa Edasıyla Yürüyen Pottik Şefikası

Tebrizkapı'da sıkışıp kalan hayatlarımızda ne de çok farklı insani renkleri vardı...
Kaleden inip Şair Nefi'ye doğru elleri arkasında ve bir paşa edasıyla yürüyen, Tebrizkapı'nın dikkatlerini üzerine çeken Pottik Şefiğe'ye esnafın sağdan soldan attığı laflar, sataşmalar ve bağrışmalar hala kulaklarımda çınlıyor...
O zamanlar Pottik Şefiğe'nin beslediği köpekler yüzünden kaleye doğru gitmek hayaldi bizim için. Kaleye giden yokuşun hemen yanı başındaki zabıta karakolu kırmızı çizgiydi. Korkularımızın esiri olmuştuk. İşte çocuk olmak böyle bir şeydi sanırım.
Ondaki Bülent Ecevit sevgisi ise tarifsizdi. Pottik Şefiğe'nin peşinden koşturmak ve üzerindeki üniforma görünümlü elbiseyi çözmek çocukluk yüreğimize ayrı bir haz veriyordu. Şimdi bu şehrin caddeleri hangi çocuğun yüreğine bir şeyler nakşediyor acaba, Pottik Şefiğe'nin Tebrizkapı'daki salınışı gibi... (Nihat Kılıçoğulları)
Pottik Şefika çok eskilerden Erzurum Belediyesi Evlendirme Dairesinde görev yapan bir memurdu
Emekli olduktan sonra Kalenin dibinde bir evde diyebilirimki 40'a yakın kedi ve köpek ile birlikte yaşardı. Hemen hemen her gün Hava Albay Üniformasıyla çarşıya iner, kedi ve köpeklerini beslemek için ciğerciye giderdi. Yoldaki sataşmalarıda hep küfürle karşılık vererek bertaraf ederdi. Zaten sataşanlarda O'nu çok sevdikleri ve o küfürleri yemek için yaparlardı. (Arif Balgalmış)
Allah yattığı yerde utandırmasın, rahmetini esirgemesin...
{{item.IsimSoyisim==' '?"Kayıtsız Kullanıcı":item.IsimSoyisim}}
{{tariheCevir(item.KayitTarihi)}}{{item.YorumMetni}}