8 Yaşında Başlayan Sanat Hayatı ile Kendi Kendini Yetiştiren Bir Erzurumlu!

O Erzurum'un yetiştirdiği, bestekar ve saz sanatçılarından sadece birisi olmakla birlikte, Erzurum ismini taş plaklara kadar taşımış bir değeridir.

Kemani Haydar Telhüner'den bahsediyoruz. Çoğumuz ismini belki ilk kez duyuyoruz. 1911'de Erzurum'da doğan ve Erzurumlu Derviş adında bir yüzbaşı ile Cemle hanımın oğlu olduğunu öğreniyoruz. 8 yaşlarında, kendisinde gelişen müzik zevkini tef ve davul çalarak ilerletmeye başlamış biridir.

Türk musikisinin önemli bestekarlarından biri olan Kemani Haydar Telhüner, "Hüsnüne Güvenme Ey Ruyi Mahım", "Vurma Avcı Vurma Kalbim Yaralı", "Sen Seher Yelisin Esersin Serin", "Eşini Kaybetmiş Bir Garip Kuşum", "Şafak Çöktü Yine Sunam Uyanmaz" ve "Palandöken Dağlarının Yaylası", eserlerinden sadece birkaçı... Bu arada görseller için Selim Yapıcı'ya teşekkür ediyoruz.

İlk Eseri 1930'da...

Edindiğimiz bilgilerde, ilk önce erzurum çalgısı olarak bilinen mey çalmağa başlayan Kemani Haydar Telhüner, zaman geçtikçe, plaklardan duyduğu şarkılarla birlikte çalınan keman ve uda merak salmış, edindiği keman ile kendi kendine çalışmış.

Zamanla müziğe karşı ilgisi artan Kemani Haydar Telhüner, bu arada o zamanki Erzurum Lisesi Müdürü yardımıyla, okulda müzik derslerine devam etiği paylaşılıyor. Bu vesile ile nota bilgisini ilerlettiği kaydediliyor. Bir zaman Erzurum Öğretmen Okulu'na devam etmiş, ancak musikiye olan ilgisi yüzünden, okulu terk ettiği aktarılıyor. İlk eserini ise 1930 yılında yaptığı, (Soldukça Günün Matemi Altında Çiçekler ) bestesi ile vermiş...

Kemani Haydar Telhüner, 1963 yılında İstanbul YeşilKöy'de bindiği trenin penceresinden atlayarak intihar etttiği bilgilerine karşılık ailesi, evde ruhunu teslim ettiğini aktarıyor.

Öte yandan Kemani Haydar Telhüner için Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) 2008 yılında anma gecesi yapmış, temennimiz bu ve benzer çalışmaların artarak devam etmesidir.

Görsel Kaynak: Selim Yapıcı