"Münacaat eyledim gani Mevla ya
Bir tane at verdi ol güze doğtu
Altmış bağ kamışı yükledim gittim
Dönderdim yüzümü şehere doğru

Kalabalıkça şehere nişana gittik
Murat paşa mehellesinde müşevre kıldık
Harput kapısında sol kolu kırdık
Arkadaşlar dağıldı daşlara doğru

Yoli yari ettik bu at yorildi
Kolum kaldi kanatlarım kırıldı
Perişanlık yakamıza sarıldı
Kulağın beri tut habere doğru

Derler hele sürüp yetiş buraya
Geri galma düşürelim araya
Senin neyen lazım gelmek buraya
Uzatır boynunu hamuta doğru

Doğru çıktık süngeriçin başına
Sarılan boş kalmaz hakkın peşine
Her iş biter sen yorulma boşuna
Saldık bu atı pınara doğri

Biraz içti yarısını dökerek
Bir diz geldi ayağını bükerek
Girdim suya poççiğinden tutarak
Güçile çıkardık kenara doğri

O gece süngerişte misafir kaldık
Sabahtan emanet bir kızak aldık
Tanbura köyüne akşama vardık
Yaşlıktan oturduk sobaya doğru

Kıra Müştak beye misafir oldu
Pekede oturanlar ince fikre daldı
Birde bahtım İmam Efendi yanıma geldi
Bir tas yürüdü kırata doğru

Söyleyen :Gündoğdu Dolmaseven

Söz :Sırrı Tepe

"