BİLİYOR MUYDUNUZ?
Erzurum Atasözleri ve Deyimler
Erzurum'un Yöresel Deyişleri
Aç ile çıplak gudurgan olur
Aç goyarsan hırsız, çoh söylersen yüzsüz olur
Aç it merek yıkar
Ağanın malı gidir, hızmekerin canı
Ağır ol ki, batman gelesen
Ahılli düşünene kadar, deli oğluni everir
Allah, dağına bahar, garını verir
Alma masumun ahıni çıhar aheste aheste
Anamın aşi, tandırın başi
Anam sogan, babam sarmısak, Sen nerden çıhtın nöbet şekeri
Arli arından utanır, arsız da zanneder ki, benden gortdi
Arsız neden arlanır, çulda geyse sallanır
Arsızın yüzüne it işemiş, "nisan yağmuri yağir" demis
Aşşığın çigi bene, tögi bene, gongasına da ortağam
Ateşinde ıssınamadıh, dumanında boğulirih
Atlı sığar da, itli sığmaz
Atta garın, yiyitte burun
Ayı ile herele girilmez
Azan gul ya belasını bulur, ya da Mevla'sını
Başi bezeklinin, aşi tezekli olur
Bekarın parasını it yer, yahasıni bit
Ben ağa, sen ağa, inekleri kim sağa
Ben gız idim, o söz idi
Ben umaram bacımdan, bacım ölir acından
Bir dana bir ahırın adıni poh eder
Borçli ölmez, rengi sararır
Cin olmadan adam çarpir
Çagrildığın yere erinme, çağrılmadığın yere görünme
Çarşıda mum yok, korun talaşına
Çayıri düz al, garıyi gız al
Çocuğunan etme sohbet, ya elinden, ya dilinden
Delik böyük, yama küçük
Dereden, tepeden su getirir
Dert insani mert eder
Deveye tikan lazim boynuni uzata
Dili de olmasa gargalar gözüni oyacah
Dünya yansa bir horum oti yanmaz
Dul gari böyütmesi
Düvürcisi garga olanin gonacagi yer çöplük başıdir
Eymegi ekmekciye ver, bir ekmek de üste ver
El eli yıkar, el de döner yüzi yıkar
Emim, dayım kesem, elimi sohup yesem
El el'in ölüsüne gülerek ağlar
El için yanma nara, yak çubugun, keyfin ara
El'de yiyen yolda acıhır
Er, karısıni sağlıği, karısi ise erini varlığı ile sever
Erken galhan yol alır,
Ev danasından öküz olmaz
Felek kimine kürk geydirir, kimine yelek
Fıherenin(fukara) ahi, tahtan yendirir (indirir) şahi
Gavurgayi (Bulgurun kavrulmuş hali) ye, suyu iç, et bağla, hedigi (bulgurun suda haşlanmışı) ye, suyu iç, dert bağla
Gelin halı getirir, kendi serer kendi oturur
Korun (körün) istedigi iki göz, bir eyri biri düz
Kürt küllahi, Acem galpaği, güveç yuvarlandi buldi gapaği
Lafın azi uzi, çobana verme gızi, ya koyun otlatır ya da guzi(kuzu)
Kime can desem ona çor gelir
Lokma garın doyurmaz, muhabbet artırır
Marttan sonra ekilen darıdan, gündönümünden sonra çıhan arı'dan ve gocasından geç kalkan garıdan (kadından) hayır gelmez
Mazarattır mazarat: Duzli (tuzlu) peynir, geveze avrat, zayıf at
Merek yandi, sıçanlara(farelere) da galmadi ya
Mescit yapılmadan, kor (kör) gapıyi ele aldi
Mezar daşı ile övünülmez
Misafir misafiri istemez, ev sahibi heç birini
Ne dügün görmüş oynamış, ne ölü görmüş aglamış
Ne doğrarsan aşan, o gelir gaşşığan
Ne yardan geçir, ne serden
Oğlan yiyir oyuna, çoban yiyir goyuna (koyuna) gidir
Oğullular (Erkek evlat sahipleri) gülse, oğulsuzların ödi patlar
Okka her yerde dörtyüz dirhemdir
Orta tarlanın tohumi
Ögüdü ver alana, gursağında galana
Ölüler de sanir ki diriler helva yiyir
Ölüsü ölen bir gün, delisi olan her gün ağlar
Öküzün inek başlısi, tarlanin ufak daşlısi makbuldür
Paraynan imanın kimde olduği belli degildir
Pisik (kedi) cigere uzanamamiş, "püf ne pis gohir" demiş
Peyniri sahlayan deri, gari'yi (kadın) sahlayan eridir (kocasi)
Ülüzgar eken fırtına biçer
Sağır duymaz yorarmiş
Sıçandan (fare) olan, dağarcık keser
Sofrada elin, mecliste dilin gıssa dut
Suya götürür, susuz getirir
Tas el'den, tarak el'den, hanım hamama gidir
Tilki eken, kurt çıkartır
Ucuz etin tiridi olmaz
Umma, küsersen Ununi elemiş, elegini asmış
Yarım hekim candan, yarım hoca imandan eder
Yatsılik töre, o da olmiya göre
Yetim hırsızlığa çıhanda, ay akşamdan doğar
Yüz güzelligi evden hamama, huy güzelligi Erzurum'dan Şam'a
Yüzümün yumusaklığından donumun ağı gurumir
Zenginin mali, zügürdün çenesini yorarmış
Zor kapıdan gelende, şer (kötü) bacadan çıhar
Zulüm ile abad olanın ahıri (sonu) berbat olur
{{item.IsimSoyisim==' '?"Kayıtsız Kullanıcı":item.IsimSoyisim}}
{{tariheCevir(item.KayitTarihi)}}{{item.YorumMetni}}