ŞEHR-İ ERZURUM
Meşhur Ketencizade'nin Güz Destanı İle Erzurum'da Kış Hazırlıkları!
Erzurum’da yılın önemli bir bölümünün soğuk geçmesi, buna bağlı olarak kışın uzun sürmesi, kış hazırlıklarının önemini artırmaktadır
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ifadesiyle; Erzurum’da kışın geldiğini kürkçü müjdelemiş. Daha Kop Dağı’nın başı beyazlanmadan Palandöken sırtları kaşlarını çatmadan önce, Erzincan’dan gelen siyah üzümün renginden, yaylanın üstünden cenuba doğru akan kış günlerinden vaktin yaklaştığını anlayan tecrübeliler, kürkçüyü çağırırlarmış. Bu sefer gocuklar, samur, tilki, kurt postundan kürkler, tulumlar geniş selâmlık sofralarında ortaya konur, gözlüklü ihtiyar kürk ustaları tığlarıyla onları düzeltir, eksiklerini tamamlarmış. Bu, Erzurum’un ikinci hayatının başlangıcı sıcak sobanın gümüş çay tepsisinde küçük bir şafak gibi gülen çayların uzun sohbetlerin devridir.
1834-1916 tarihleri arasında yaşayan Erzurum’un yetiştirdiği ünlü isimlerden biri olan Ketencizade Hacı Hafız Mehmet Rüştü Efendi, “Güz Destanı” diğer adıyla “Mesarif Destanı’nda Erzurumlu’nun kış hazırlığını çok anlamlı bir biçimde dile getirmektedir:
Güz Destanı (Mesarif Destanı)
Mevsim geldi efendi git pelit al, dal da al
Çam, kayak, sorhun, tezek, saçma’ dahi herhâlde al
Tuz, çaşır, peynir, güzel yaprak bu günlerde gelir
Bir kuru tatlı erik, hurma ile yağ, bal da al
Sebze, kişmiş, bademiçi, fındıkiçi çok getir
Köme ,pestil, bamya bak her ne var bakkalda al
İki yüz batman kadar un parası ver köylüye
Gendime, bulgur da gelsin, mercimek, şalgam da al
İşine elbet de adem ihtiyat, etmek gerek
Hasılı tut pendimi, kurbanlığı şevvalda al
Et gelince zerzevat135 günden güne elbet gelir
İki yüz ala pirinç alınca bir gurbal136 da al
Ademe bir şan imiş ahırda hayvan beslemek
Adımız var, şanımız var, bari birkaç mal da al
Ot, saman, yonca ile arpa alınca dikkat et
Üç sepet, iki kürek, ahır yüzüne sal da al
At, katır, merkep, öküz lazımsa ihmal eyleme
Bir çekiç, bir kerpeten, çokça dövülmüş nal da al
İki top çilvari, üç top basma, on el havlusu
Üç tulum, beş top gezi, lahuri şal da al
Vakıa bunlarsız olmaz bir çiçek gördüm bugün
Çarşıya git bir sual et, bul onu dellâl da al
Bir kazan, iki soba, bir lamba, üç çay güğümü
İki üç seccade, iki halı, üç mangal da al
Bizde inci var velâkin az olunca ar olur
Şimdilik çok istemem bundan otuz mıskal da al
Otuzaltı tane altun, top dahi lazım bize
İki altun kordela saat, kıza halhaf da al
“Ya bize çarşaf” dedi, “alası yok burda” dedim
Otuz altun Bağdat’a ba-posta Set irsal da al
Küp, güveç, çömlek, çanak, fincan, tabak, su bardağı
Bir fıçı gaz, çokça boru, kapıya mandal’da al
Pek ucuz bir makine gördüm piyango malıdır
Nerde ise oğlanı ardınca anın sal da al
Kakula, tarçın, biber, hem zencefil malumunuz
Çay, şeker daim alırsın bak da o emsalde al
Çok makarna güllaç ve şurup, şehriye hem
Her zaman lazım bize attardan tutkal da al
Evdeki hariçteki hizmetçiler muhtaçtır
Her ne istersen sor da, onlara partal da al
Bunca eşyayı kim alsın, “kuvvetim yoktur” dedim
“Mollalar gelsin efendi, bir iki hammal da al
Evine Erzak Götüren Bir Erzurumlu (Nursen Seval Arşivinden)
Neyleyim bilmem iki cebimde yoktur bir beyaz
Bu hayal mekkâresi ikdam eder ki al da al
Elde para yok ise eşyaları ahzetmeğe
Eyleyip dainleri temin biraz imhâl da al
Paranız ancak bu âlemde günâh almak olur
Para yoktur söylesem “havf eylerim” der, çal da al
Kim güvensin bu cihanda bir tıfıl oğlum da yok
Dedi: “Sıcüc ile Hudâdan isteyip etfaf da al
Bu kadar masraf ne kar ile olur sordum dedi
“Doktor ol, ya avukat, ya dağda ol gattal’ da ol”
Dedim: “ikbalim olaydı gelmez idim âleme”
Dedi “Ömründe yalan söz söyleme, ikbal de al
“Ah!” dedim, halim yaman: dedi ki: “tut rah-ı rıza”
Lutf-ı Hakla himmet’ı Peygamberi hoş-hal da al
“Kesb’i rahat etmeğe âlemde yol yok mu?” dedim
Dedi: ‘Terk-t rahatı dünyada kal ikmal da al
Bildiği halde gönül o rahatı almaz” dedim
“Hakka yalvar” dedi Hakk kalsın anı meyyal da al
Ey civan ergenliğin bil kadrini, rahat yaşa
Ben de bir ip isterim derse bu bahre dal da al
Bulmak istersen eğer Rüşdi meta izzet
Kendini genc-i kanaat içre kıl, ithal da al
Lütfuna mazhar buyur ya Rab Ketencizade’yi
Cürmünü maccenen afv et koyma bu işgal da al
Kaynak: Dr. Lütfü Sezen, Erzurum Folkloru 3. Baskı | 260
Fotoğraf: Erkutap Arşivinden
{{item.IsimSoyisim==' '?"Kayıtsız Kullanıcı":item.IsimSoyisim}}
{{tariheCevir(item.KayitTarihi)}}{{item.YorumMetni}}