BİLİYOR MUYDUNUZ?

Erzurum'da İlk Toplu Sünnet Düğünü 1919'da Yapıldı

Erzurumda İlk Toplu Sünnet Düğünü 1919da Yapıldı
Erzurum'da İlk Toplu Sünnet Düğünü 1919'da Yapıldı

Kazım Karabekir bugünkü Ticaret Lisesinin yerinde(Fotoğraflarda görülen okulun bahçesinde) Şehitlerin Yetimlerini gazilerin çocuklarını sünnet ettirdi.

Kendisi de aynı gün, Esat Paşa yokuşunda aracının freni patlayınca kaza geçirdi.(O dönemde Erzurum'da 5 otomobil var)

Sünnet

22 Ağustos'ta benim yetim evlatlarına tantanalı bir sünnet düğünü hazırlamıştım. Muhtelif eğlenceler ve bu meydanda çocuklar birer ikişer perdelik, (Soğuktan donmuş çocuk, - Bilenle -bilmeyen eşit midir? - Temiz ve iğrenç yemek yemek, - Çalışkan ve tembel kardeşler) çocuk piyesleri yazmıştım. Bunlar da temsil olunacaktı.

Erzurum Toplu Sünnet

Erzurum'un bütün insanlarının toplanacağı muhteşem bir müsamerede çocuklarımız sünnet edilecekti ve büyük çadırlar altında karyolalardan oyunları seyredeceklerdi. Evden otomobile bindim. İç kaleye doğru hemen yokuş başlardı.(Esat paşa yokuşu) Arkadan yavruların otomobili geliyordu. Tam yokuşun ortasında, bizim otomobilin freni tutmadı. Geriye doğru gitmeye başladık. Şoför şaşırdı, fren tutmuyor diye bağırıyor ve yanlış manevra ile bizi evin karşısındaki uçuruma götürüyordu.

"Direksiyonu sağa çevir!" ihtarımı anlayamıyordu. Mecbur oldum otomobilden atlamaya; sağ ayağım burkuldu. Atlarken şoföre, "Direksiyon sağa !"diye bağırdım. Otomobil kurtuldu. Ben önce az ağrı duyduğum için çocuklarımızı mahzun etmeye katlanamadım.

Erzurum Toplu Sünnet

Düğünü, ilk açtığımız sanayi mektebinde yaptık. (Ticaret Lisesinin yerinde)Bunun geniş bahçesi şehit yavrularının gayretiyle pek mükemmel donatılmış, binlerce halk dolmuş. Sünnet başlamıştı. Çocuklara öğretmişler:

Sünnet olurken: "Yaşa Paşa Baba !" diye haykırıyorlardı. Canı ziyade yanan, yahut metanet göstermeyenlerin ağlaması da bu cümle ile oluyor, bazısı perde perde" Yaşaaa... Paşaaa... Babaaa... !" diye garip naralar atıyordu. Bu yavrucakların bu sevinçli günü ve şefkatli nazar ve haykırışları, bana ayağımın acısını duyurmuyordu. Yürürken ıstırap duymakla beraber çadırlarda çocukları birer birer ziyaretle hediyelerimi verdim. Muhtelif şefkatli insanlar da çocuklarımızı hediyelerle memnun ediyorlardı.

Evvelce sünnetli olanlar, yüzlerce sünnetli arkadaşlarını mükemmelen eğlendirdiler. Sahnede çocuklarımızın az zamandaki kabiliyetine ben dahi hayret ettim. Sahnenin iki cephesi açıktı ve bu suretle hanımlar da pek rahatça seyrettiler. Akşam dönüş zamanı, ıstırabım pek ziyadeleşti. Ayağa kalktım, sağ ayağıma basamıyordum. Evde merdivenleri yardımla çıktım. Bir hafta yatağa mahkûm oldum.

Paylaşım Muzaffer Taşyürek

Yorumla
Facebook Twitter Telegram Whatsapp Linkedin Pinterest
{{begeni}} {{yorumsayi}}
6 Ekim 2018 22:49
Kullanıcı
{{item.IsimSoyisim==' '?"Kayıtsız Kullanıcı":item.IsimSoyisim}}
{{tariheCevir(item.KayitTarihi)}}

{{item.YorumMetni}}

{{item.BegenSay}}
Oturum Açınız

Yorum yazmak için oturum açmalısınız.

Oturum Aç Üye Ol

Mağazada Çok Satılanlar

Mağaza