ŞEHRİ KEŞFET
İçenleri Diri, Zinde Tutan, Yaz Günleri Bardakları Buğulayan Erzurum Suları

İçme suları bakımından Erzurum, "Ab-ı Hayat" şehridir. İçme suları, temiz, saf, yaz günleri bardakları buğulayan, her vakit çaylarına berraklık veren, içenleri diri, zinde tutan sulardır.
Erzurum, tarihi boyunca suları ile ünlü olmuştur. Evliya Çelebi, şehrin suyunu ve havasını; "Üç ay havası gayet latiftir ki adam cavidani (sonsuz) dirilik bulur. Tatlı ve saf suyu dirilik suyudur. Atlara ve kadınlara çok yarar. Cennet pınarı denilen sudan Temmuz'da içen Allah'ın 'Her şeyi sudan diri kıldık' ayetini hatırlar" şeklinde anlatmaktadır.
Erzurum'un suları, dağ suları ve şehrin içindeki kaynaklardan çıkan sulardan oluşmaktadır. Erzurum dağ sularının tamamına yakını Osmanlı döneminde şehre getirilmiştir. Erzurum, tarih boyunca dillere destan suları ile ünlü bir şehir olmuştur. Şehrin coğrafi konumu ve doğal yapısı, bu zengin su kaynaklarının oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Erzurum'u ziyaret ettiğinde şehrin suyunun ve havasının etkisinden oldukça etkilenmiş ve şu sözlerle anlatmıştır: "Üç ay havası gayet latiftir ki adam cavidani (sonsuz) dirilik bulur. Tatlı ve saf suyu dirilik suyudur. Atlara ve kadınlara çok yarar. Cennet pınarı denilen sudan Temmuz'da içen Allah'ın 'Her şeyi sudan diri kıldık' ayetini hatırlar."
Erzurum'un su kaynakları iki ana gruba ayrılabilir:
1. Dağ Suları: Palandöken Dağları başta olmak üzere, çevredeki dağlardan gelen sular, Erzurum'un su ihtiyacının önemli bir kısmını karşılar. Bu suların çoğu, Osmanlı döneminde inşa edilen su yolları ve kemerler aracılığıyla şehre getirilmiştir. Bu dönemde yapılan su yapıları, hem mimari açıdan hem de işlevsellikleriyle dikkat çekicidir. Günümüzde de şehrin bazı noktalarında bu tarihi su yollarının kalıntılarına rastlamak mümkündür.
2. Kaynak Suları: Erzurum şehir merkezi ve çevresinde birçok kaynak bulunur. Bu kaynaklardan çıkan sular, yüzyıllardır hem içme suyu olarak kullanılmış hem de şehrin estetik dokusuna katkı sağlayan çeşmelerin beslenmesinde rol oynamıştır. Ünlü Erzurum çeşmeleri, şehrin tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturur.
Erzurum'un suları, sadece yaşam kaynağı olmakla kalmamış, aynı zamanda şehrin kültürel ve sosyal hayatında da önemli bir yer edinmiştir. Çeşmeler etrafında gelişen sosyal etkileşimler, suyun toplumsal yaşamda ne kadar merkezi bir rol oynadığının göstergesidir. Suyun bolluğu ve kalitesi, Erzurum'un tarih boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmasında da etkili olmuştur.
Erzurum'un En Çok Bilinen Su Kaynakları
Çeteci Suları:
- Palandöken Dağı'nın kuzey yamaçlarında, Kapıkaya mevkiinden çıkan soğuk ve berrak sulardır.
- Osmanlı döneminde, Erzurum'a su getirmek amacıyla yapılan çalışmalarla şehre ulaştırılmıştır.
- Günümüzde Yoncalık Mahallesi'ndeki çeşmelerden akarak halkın kullanımına sunulmaktadır.
- Çeteci suları, adını bu suların getirilmesinde emeği geçen Çeteci Hacı Ömer Ağa'dan almıştır.
- Tarihi kaynaklarda "Bünhan Suları" olarak da geçmektedir.
Caferiye Suları:
- Palandöken Dağları'ndan doğan Türbe Deresi'nin sularıdır.
- Şehrin önemli su kaynaklarından biri olup, birçok çeşmeyi beslemektedir.
- Bu çeşmelerin başlıcaları Gürcükapı ve Caferiye çeşmeleridir.
- Caferiye suları, adını Caferiye Camii'nin banisi Seyyid Cafer Ağa'dan alır.
- Toplamda 11 çeşmeyi besleyerek şehrin su ihtiyacının karşılanmasında önemli bir rol oynar.
Yeğenağa Pınarı:
- Yine Türbe Deresi'nden gelen sulardan beslenen bir kaynaktır.
- Yeğenağa Camii, Nemlioğlu ve Vehbibey çeşmelerinden akar.
- Adını, kaynağın bulunduğu bölgede yaşayan Yeğenağa adlı hayırsever bir kişiden almıştır.
- Suyunun lezzeti ve temizliği ile bilinir.
Erzurum'un su zenginliğini daha da derinlemesine keşfetmeye devam edelim! İşte şehrin önemli su kaynaklarından üçü daha:
Dervişağa Suları:
- Adını, Erzurum'da yaşamış hayırsever bir kişi olan Derviş Ağa'dan alır.
- Türbe Deresi'nin kollarından gelen sularla beslenir.
- Dervişağa Camii Çeşmesi başta olmak üzere üç farklı çeşmeden akar.
- Bu çeşmeler, hem mahalle halkının su ihtiyacını karşılamış hem de şehrin tarihi dokusuna zenginlik katmıştır.
Mazmelik Suları:
- Mazmelik, Palandöken Dağları'nın eteklerinde bir bölgenin adıdır ve sular bu bölgeden çıkar.
- Çarıkçı Ömer Efendi, At Cambazı Tayyar ve Kobaza çeşmelerini besler.
- Bu çeşmelerin her biri, şehrin farklı noktalarında yer alır ve yöre halkına hizmet verir.
- Mazmelik sularının debisi, mevsimsel değişikliklere bağlı olarak farklılık gösterir.
Tophane Suları:
- Ağzıaçık mevkiinden gelen sulardır. Bu bölge, Palandöken Dağları'nın batı yamaçlarında yer alır.
- Hasan Basri, Habip Efendi, Narmanlı, Mehdi Efendi ve Emîrşeyh mahallelerindeki on farklı çeşmeden akar.
- Tophane suları, Erzurum'un en bereketli su kaynaklarından biri olarak kabul edilir.
- Şehrin farklı bölgelerine dağılan çeşmeleriyle geniş bir alana hizmet verir.
Görüldüğü gibi, Erzurum'un su kaynakları sadece sayıca fazla olmakla kalmıyor, aynı zamanda şehrin farklı bölgelerine yayılarak halkın su ihtiyacını karşılıyor ve çeşmeler aracılığıyla şehrin kültürel dokusuna da önemli katkılarda bulunuyor.
Erzurum'un su yolculuğumuza devam ediyoruz! Şimdi de Palandöken Deresi'nden beslenen ve şehre hayat veren diğer önemli su kaynaklarını inceleyelim:
Hanım Suları:
- Palandöken Deresi'nin kollarından gelen sulardan biridir.
- Sultanmelik, Mahmudiye, Caferiye, Feyziye ve Camii Kebir mahallelerindeki altı farklı çeşmeyi besler.
- Bu çeşmeler, Hanım Suları'nın ismini taşıyan hayırsever bir kadın tarafından yaptırılmıştır.
- Geniş bir alana yayılan çeşmeleriyle, şehrin farklı mahallelerinde yaşayan insanların su ihtiyacını karşılar.
Şeyhler Suları:
- Adını, Erzurum'da önemli bir yere sahip olan Şeyhler Mahallesi'nden alır.
- Palandöken Deresi'nin bir kolundan gelen sularla beslenir.
- Şeyhler ve Yoncalık mahallelerinde bulunan dört farklı çeşmeden akar.
- Bu sular, tarih boyunca hem içme suyu olarak kullanılmış hem de tarım alanlarının sulanmasında önemli bir rol oynamıştır.
Muratpaşa Suları:
- Palandöken Deresi'nden gelen suların bir diğer önemli koludur.
- Adını, Erzurum'un tarihi Muratpaşa Mahallesi'nden alır.
- Başta Muratpaşa Camisi olmak üzere, mahallede bulunan üç farklı çeşmeden akar.
- Bu çeşmeler, mimari güzellikleriyle de dikkat çeker ve şehrin tarihi dokusuna zenginlik katar.
Erzurum'un bu su kaynakları, şehrin tarih boyunca su ihtiyacını karşılamasında ve günlük yaşamın devamlılığında hayati bir rol oynamıştır. Çeşmeler aracılığıyla şehrin farklı noktalarına ulaşan bu sular, aynı zamanda Erzurum'un kültürel ve sosyal dokusunun da önemli bir parçasını oluşturur.
Erzurum'un su kaynakları hakkındaki bilgimizi daha da genişletelim. İşte şehrin farklı noktalarından kaynağını alan ve hayat veren üç önemli su kaynağı daha:
Muhtarpaşa Suları:
- Palandöken Deresi'nin kollarından gelen sulardan biridir.
- Yoncalık, Çırçır, Vaniefendi, Dere, Kuloğlu ve Karaköse mahallelerindeki 20 farklı çeşmeden akar.
- Bu suların dağıtımında ve çeşmelerin yapımında Muhtar Paşa adında bir kişinin önemli katkıları olmuştur.
- Farklı mahallelerde bulunan çeşmeleriyle geniş bir alana hizmet verir ve halkın su ihtiyacını karşılar.
Yer Suları:
- Yukarı Mumcu Mahallesi'ndeki Çaykara Deresi'nden çıkan sulardır.
- Aşağı ve Yukarı Mumcu ile Gez Mahallesi'nde bulunan 18 farklı çeşmeden akar.
- Yer suları, adını yer altından kaynayarak yüzeye çıkmasından alır.
- Bu suların debisi, diğer kaynaklara göre daha az olsa da, yerel halk için önemli bir su kaynağıdır.
Boyahane Suları:
- Boyahane Camii'nin minberinin dibinden çıkan bir kaynaktır.
- Boyahane Bakırcı, Aliağa, Topçuoğlu ve Çortan mahallelerinde 9 farklı çeşmeden akar.
- Adını, yakınında bulunan tarihi Boyahane Camii'nden alır.
- Bu sular, yüzyıllardır hem içme suyu olarak kullanılmış hem de Boyahane Çarşısı'ndaki esnafın ihtiyaçlarını karşılamıştır.
Bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi, Erzurum zengin su kaynaklarına sahip bir şehirdir. Farklı noktalardan çıkan ve çeşitli isimlerle anılan bu sular, şehrin yaşam kaynağı olmanın yanı sıra, tarihi ve kültürel dokusuna da zenginlik katmaktadır.
Erzurum'un su kaynakları labirentinde kaybolmaya hazır olun! İşte şehrin farklı köşelerinden fışkıran ve hayat damarlarını oluşturan bir dizi önemli kaynak daha:
Kırkçeşme Suları:
- Adını, beslediği çok sayıdaki çeşmeden alır. Kaynağı İç Kale'de bulunur.
- Kırkçeşme Hamamı ve önündeki çeşme başta olmak üzere, Çortan, Ayazpaşa ve Feyziye mahallelerindeki on farklı çeşmeden akar.
- Bu sular, tarih boyunca hem hamamların işletilmesinde hem de halkın su ihtiyacının karşılanmasında önemli bir rol oynamıştır.
Dabakhane Suları:
- İki farklı kaynaktan beslenir. Bir kısmı Yukarı Dabakhane'den gelir ve Dabakhane Çeşmesi'nden akar.
- Diğer kısmı ise İç Kale'den çıkar ve Ali Paşa ve Topçuoğlu mahallelerindeki dört farklı çeşmeyi besler.
- Dabakhane, eskiden deri tabaklanan yerlere verilen isimdir. Bu sular da muhtemelen o dönemde deri işçiliğinde kullanılmıştır.
Alipaşa Suları:
- Kaynağını İç Kale'den alır ve adını Ali Paşa Mahallesi'nden alır.
- Gümüşmasat ve Alipaşa Camisi'nin çeşmelerinden akar.
- Bu çeşmeler, hem mahalle halkının su ihtiyacını karşılamış hem de caminin abdesthane ihtiyacını gidermiştir.
Cedit Suları:
- Kumludere'den kaynağını alır.
- Söğütlü Çeşme, Cedit Cami Çeşmesi ve Tahsinbey Çeşmesi'nden akar.
- Cedit, "yeni" anlamına gelir ve bu suların, şehrin nispeten yeni yerleşim alanlarına su sağladığını düşündürür.
Şafiler Suları:
- İç Kale'den kaynağını alır ve Şafiler Çeşmesi ile Bat Pazarı'ndaki Belediye Çeşmesi'nden akar.
- Şafii mezhebine mensup kişilerin yaşadığı bölgede bulunduğu için bu ismi almıştır.
Akpınar Suları:
- Kaynağı bilinmemekle birlikte, Mahallebaşı, Yeğenağa ve Alipaşa mahallelerindeki dört farklı çeşmeden akar.
- Suyunun berraklığı ve lezzeti ile bilinir.
Kilise Suları:
- Kaynağı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
- Eminkulu, Abdurrahmanağa, Kavak ve Alipaşa mahallelerindeki on farklı çeşmeden akar.
- Muhtemelen eski bir kilisenin yakınında bulunduğu için bu ismi almıştır.
Yazıcı Suları:
- Kaynağının Dere Mahallesi'nde olduğu tahmin edilmektedir.
- Yazıcı Çeşmesi, Dörtgüllü Çeşme ve Çukur Çeşme başta olmak üzere Muratpaşa Mahallesi'nde beş farklı çeşmeden akar.
- Yazıcılar Ocağı'na yakınlığı nedeniyle bu isimle anıldığı düşünülmektedir.
Erzurum, bu sayısız su kaynağı ile adeta bir "su şehri"dir. Bu kaynaklar, şehrin tarih boyunca yaşam kaynağı olmuş, kültürel ve sosyal dokusunu zenginleştirmiştir.
Erzurum, tarih boyunca su kaynaklarının bolluğu ve kalitesiyle nam salmış bir şehir. "Su şehri" desek abartmış olmayız. Palandöken Dağları'nın eteklerinde kurulu bu şehir, coğrafi konumu sayesinde yüzyıllardır bereketli su kaynaklarına ev sahipliği yapıyor. Bu kaynaklar, sadece yaşamın devamlılığını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda şehrin kültürel ve sosyal dokusunu da şekillendirmiştir.
Evliya Çelebi bile Seyahatnamesi'nde Erzurum sularının etkisinden bahsetmiş, "dirilik suyu" olarak nitelendirmiştir. Şehrin farklı noktalarından çıkan Çeteci, Caferiye, Yeğenağa, Dervişağa, Mazmelik, Tophane, Hanım, Şeyhler, Muratpaşa, Muhtarpaşa, Yer, Boyahane, Kırkçeşme, Dabakhane, Alipaşa, Cedit, Şafiler, Akpınar, Kilise ve Yazıcı suları, her biri kendine özgü bir hikaye barındırıyor. Bu sular, şehrin farklı mahallelerine yayılmış çok sayıda çeşmeden akarak hem insanların su ihtiyacını karşılamış hem de şehrin estetik dokusuna katkı sağlamıştır.
Bu çeşmelerin etrafında oluşan sosyal alanlar, insanların bir araya geldiği, sohbet ettiği, günlük yaşamlarını paylaştığı mekanlar olmuştur. Suyun bolluğu, Erzurum'un tarih boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmasında da etkili olmuştur. Tarım, hayvancılık ve ticaret gibi faaliyetlerin gelişmesine olanak sağlamıştır.
Günümüzde de Erzurum, su kaynaklarının önemini korumaya devam ediyor. Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) tarafından yürütülen çalışmalar ile şehirdeki suyun kalitesi ve dağıtımı düzenli olarak kontrol ediliyor. Ancak, artan nüfus ve iklim değişikliği gibi faktörler, su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından yeni zorluklar ortaya koyuyor. Bu nedenle, suyun tasarruflu kullanımı ve kaynakların korunması konusunda daha bilinçli olmak gerekiyor.
Erzurum'un su kaynakları, şehrin geçmişini, bugününü ve geleceğini şekillendiren önemli bir unsur. Bu kaynakların korunması ve gelecek nesillere aktarılması, hem Erzurum halkı hem de tüm insanlık için büyük önem taşıyor.
{{item.IsimSoyisim==' '?"Kayıtsız Kullanıcı":item.IsimSoyisim}}
{{tariheCevir(item.KayitTarihi)}}{{item.YorumMetni}}