ERZURUM HALK EDEBİYATI
'Cıfıt, Gamo, Kırtik' Erzurum'da Söyleyişler ve Argolar!

Erzurum yöresel halk dilinde kullanılan söyleyişler ve argolar
A-B
Abov : Korku ile karışık hayret bildirir
Ahan : İşte, şu
Akabuka : Alafranga, dilini şivesini değiştirme heveslisi
Anbağahan : İşte burada
Ander : Münasebetsiz
Angıt : Vurdumduymaz
Anorli : Kibirle gururuna düşkün
Aşnafişne : Kur yapma, cilve yapma, oynaşma
Ayınoyun : Düzensiz, tatsız tuzsuz
Avel : Bunak, beceriksiz
Babuş : Ördek
Bahtavar : Mutlu, mesut, bahtiyar
Bayahıt : Demin, biraz önce
Bayahtan : Bkz. Bayahıt
Beleş : Bedava, karşılıksız
Belevürt : Tahmin, mukayese
Bıjgırma : Yoğurt, ayran, peynir, turşu vb. şeylerin şişerek köpürmesi
Bıdılanmak : Kendi kendine konuşmak
Bıldır : Geçen yıl
Bilbil : Ördek yavrusu
Bilibili : Kazları ve ördekleri çağırırken söylenir
Bir oki : Allah'tan ki, şu var ki
Bocuzlamak : Küsmek
Bögürme : Hayvanların bağırması
Bunculah : Bu kadarcık
C-Ç
Cıscıvlak : Çırçıplak
Cellobello : Ayak takımı, sıradan kimseler
Cencir : Çok çelimsiz, sıska çocuk
Cerme : Cereme, riziko
Cıbıl : Az giyinmiş, çıplak fukara
Ceco : En güzel en iyisi
Cıfıt : Kötü kalpli, kuşkulu
Cığız : Mızıkçı, oyunbozan
Cırbağa : Yaramaz, huysuz küçük çocuk
Cılh : Bozulmuş yumurta
Cıncıklama : Çimdikler gibi tırmalamak
Cırbağa : Ufak tefek, küçük
Cırnah : Tırnak
Cıvıh : Sulu
Cimcik : Çimdik
Cincevat : Zeki fakat güvenilmez
Cocah : Bataklık
Cort : Kabalık, barbarlık
Cucu : Tavukları çağırırken söylenir
Cücük : Civciv
Çaput-çuput : Bez parçası
Çarçur : Rastgele dağıtma
Çemkirme : Köpeğin ürmesi, karşı gelmek
Çıppo : Av köpeği
Çerlemek : Büyük abdest etmek, pislemek
Çılgısız : Töresiz, terbiyesiz
Çırpışız : Sahtekâr, dolandırıcı
Çıtçıt : Düğme yerine kullanılan raptiye
Çıtırıhlı : Şüpheci, kuşkucu
Çimmek : Banyo yapmak
Çölpe : Sünepe, pısırık
D-E
Dadah : Çocuk maması
Dardüllük : Daracık elbise
Daydurmak : Bebeğin ayakta durabilmesi
Dazlamak : İnce eleyip sık dokumak
Debertmek : Kurcalamak, ortaya çıkarmak
Deh : Atı, eşeği yürütmek için söylenir
Densiz : Saygısız, münasebetsiz
Dibiz : Tüysüz, dazlak kafa
Dıllo : Külhanbeyi serseri
Dımbıltı : Davul, tef, darbuka gibi vurgulu çalgılar
Dınaz : Alaya alma
Dındıklama : Çok ağır iş yapma
Dingil : Duyarlı altın terazi
Dıngılamak : Kıpırdamak
Dingil mıngıl : Karmakarışık
Dingilim usul : Yerine oturmamış oynak
Dıracavı : Aç gözlü, dilenci yaradılışlı
Dırçik atma : Hoplaya zıplaya yürümek
Dırlamak : Gereksiz yere konuşmak
Direş : Uzun boylu İri yapılı
Dızdığın dızdığı : Birkaç göbek uzaktan akraba
Dızdız : Çok ağlayan çocuk
Dindon : Sarhoş gibi, dengesiz
Diya : İşte, şurada
Dummak : Suya dalmak
Dümsük : Yumruk
Dürzi : Pezevenk
Ecik-ecük : Kasık
Efilefil : Rüzgârın hafif hafif esmesi
Eke : Çokbilmiş
Elebele : Şöyle böyle
Endek döndek : Evirip çevirmek
Eycemen : İyice, esaslı biçimde
F-G
Farfara : Saf, çocuk yaradılışlı
Farımaz : Uslanmaz
Fenikme : Telâşlanmak
Fesat : Karıştırıcı
Fıffılamak : Kaynamak
Fıldır fıldır : Gözlerini kırpmadan dikkatli dikkatli bakma
Fırt : Yudum
Fıs : Boş
Fiştik : Tekme atma
Fiddoz : Alımlı çalımlı
Fingirdemek : Oynamak
Fitleşmek : Ödeşme
Fitne : Karıştırmak
Gaggılamak : Tavuğun yumurtlarken çıkardığı ses
Gag gulak : İri kulak
Gamo : Kibirli, gururlu, kendini beğenmiş
Gavat : Pezevenk
Gıdırgıdır : Çekememek, hazmedememek
Gidil : Kısa boylu
Gıjgırmak : Bir şeye yeltenmek
Gıjiklanmak : Kaymak
Gıldırgıcıp : Bir eşyayı gelişigözel, buruşturmak
Gıncıtmak : İncitmek
Gındıllamak : Yuvarlamak
Gınga dönmek : Takla atmak
Gırgıt : Cimri
Gırnav : Kedilerin çiftleşme döneminde çıkardıkları ses
Goncunmak : Tedirgin olmak, rahatsız olmak
Godoş-Gogaç : Mısır koçanı
Gogur : Suratı kirli insan
Gokguzlamak : Dikelmek, kafa tutmak
Gollik : Kısa boylu
Gor : Gor, mezar
Gorbagor : Azap görmeye lâyık ölü
Gucur : Cüce
Gudik : Köpek yavrusu
Gulluk : Karakol, polis kulübesi
Guzzikli : Kamburlu
H-I-İ
Hama : Hemen
Hagos : Tarlada sabanın bıraktığı iz
Henek : Şaka
Hıllık : Çoban köpeği
Hımhım etmek : İsteksiz görünmek
Hırambekeşarı : Çekişerek dövüşerek gürültü yapma
Hınik : Genizden konuşan, burnundan konuşan
Hınk mink etmek : Şaşkınlıktan dili dolaşmış
Hırlı : Doğru güvenilir, yaramaz
Hışır : Çok yorgun
Hışırık : Ufak dolu tanesi
Horata : Dedikodu
Hotulamak : Çekememek, çekiştirmek, çalmak
Hoyrat : Sevimsiz
Hudik : Tedirginlik
Hütüt : Açıkgöz
Ihlım tıhlım : Ağzına kadar dolu
İşkillenmek : Şüphelenmek, kuşkulanmak
İttibitti : Saklambaç oyunu
K-L
Kafter : Sevimsiz ihtiyar
Kakart : Kümes hayvanları veya kuşların burnu
Kalik : Eskimiş ayakkabı
Kalo : Ağzı bozuk
Kaltak : At eğri, adi kadın
Kapatma : Metres
Karakura : Kâbus
Karmançorman : Birbirine karışma
Katokolli : Yağcılık yapma
Kelek : Güvenilir olmayan, kavunun hamı
Keleküle : Bozulmuş
Kellegöz : Birbirinin zıddına gitmek
Kelloş : Dazlak
Kemküm etmek : Sözü gevelemek
Kıh : Çocuk kakası, pislik
Kırtik : Parça
Kıtmır : Kısa burunlu
Kottik : Harabe vaziyettedar ev, kullanışsız küçük ev
Kokor : Çocukları korkutmak için kullanılan korkuluk
Kortumuş : Yaşlanmış
Kucur : Kısa boylu
Kudik : Köpek yavrusu
Kumbuz : Yumruk
Kunkul : Tavuğun tepeliği
Küldür küldür : Akarsuyun çıkardığı ses
Lazıt (Lazot) : Mısır
Lılığ : Rafadan yumurta
Lıvır : Geveze
Loloz : Havada aç çıplak
Loşo : İri dudaklı
M-N
Malâmat : Rezil
Marıgıldamak : Ses çıkarmak
Meymene : Gayet soğukkanlı
Mıllıhci : Yüze gülen
Mıllo : Yüze gülen
Mırlamak : Dırıltı etmek, gevezelik etmek
Mızmız : Kararsız, beceriksiz
Mosturalık : Kötülüklere örnek olan
Nanaher : İri yarı
Nenkor : Nankör
Nıhız : Cimri
O-Ö-P
Odovs : Mandaları dudurmak için kullanılır
Oho : Sığırları durdurmak için kullanılır
Oşo : Köpek
Öbelek : Yüksek yer
Pahıl : Kıskanç
Paton : Biçimsiz, irice
Payhırmak : Yüzüne karşı bağırmak
Perikmek : Alıştığı yere yabancı olmak
Petan : İri yarı
Pılıpırtı : Çul çaput, eski eşya
Pırh etmek : Aniden gülmek
Pısılamak : Fısıldamak
Popol : Çocuk patiği, çocuk ayakkabısı
Portlak : Dışarıya fırlamış, çıkık
Pottik : Kısa
Rızsız : Namussuz
S-Ş-T
Salahana : Başıboş
Seme : Aptal, saf
Sevo : Aptal, gerizekâlı
Sığırtmak : Koşmak
Soğuruşuz : Sabrı tükenmiş olmak, yemek yen
Soyha : İşe yaramaz
Sölpük : Uyuşuk
Suhra : Angarya
Şergada : Belalı, şirret
Şıppıhli : Gözü sulu
Şıllıh : Pasaklı
Takatuka : Şeker kırmaya yarayan kutu
Tanko : Sosyetik
Tavtav : Kılıktan kılığa giren
Teh : Atı yürütmek için söylenir
Teheze : Eski
Tırıh : İsal durumu
Tikkoz : Süslü püslü, sükseli
Tıstımbıl : Karnı doymuş
Tuşik : Yumuşak, tombul
U-Ü-V-Y-Z
Ubanma : Çabalama
Ütük : Çok çabuk üşüyen
Vesvese : Evhamlı, kuruntulu
Vıcırgarı : Kokan
Vıdı vıdı : Aralıksız konuşan
Vih (Vuuh) : Vuy, aman
Vığır vığır : Kesilmeden ağlayan bebek
Vırt etmek : Bir sözü ağzına sakız etmek
Vırışıh : Görgüsüz
Yello : Hafif meşrep, kendini taşıyamayan
Yelloz : Züğürt, fakir, kimsesiz
Yangur yungur : Abuk sabuk
Yelfırış : Hafif meşrep, hoppa
Zart zurt etme : Rastgeie konuşma
Zehlenmek : Alay etmek
Zıbarmak : Saygısızca yatıp uyumak
Zımbırtı : Çeşitli çalgıların bir arada çıkardığı
Zırzımbılık : Bir cismin önemsiz parçaları
Zotlama : Bilmemek
Kaynak: Dr.Lütfi Sezen, Erzurum Folkloru 3. Baskı | 432
{{item.IsimSoyisim==' '?"Kayıtsız Kullanıcı":item.IsimSoyisim}}
{{tariheCevir(item.KayitTarihi)}}{{item.YorumMetni}}