Erzurum’da Bayram Hazırlıkları!
 

Erzurum’da Bayram hazırlıkları hakkında bilgiyi, fotoğraf sanatına gönül veren bir Erzurum beyefendisi, eğitimci Çetin Külekçi’nin kaleminden sizlere aktarıyoruz.
 

Külekçi Erzurum’da Bayram hazırlıklarının günler hatta haftalar öncesinden başladığını aktarıyor ve Şerefe gününe yetiştirildiğini kaydediyor. ‘Yani Şerefe gününe gelindiğinde her yer pırıl pırıl, Erzurum tabiriyle ‘Ev, zildüzen’ olurdu’ diye ifade ediyor.

Temizlik Sırası Ev Halkında

Külekçi Erzurum’da, ev temizliğinin ardından temizlik sırasının artık ev halkına geldiğine değiniyor.

Bunun kadınlar için hem temizlik sonrası bir dinlenme hem de diğer ev hanımlarının ne yaptıklarını öğrenmek için iyi bir fırsat olduğunu dile getiriyor.

Küçükler Hamamda Değil Evde Yıkanır

Küçük çocukların hamama götürülmeyip evde yıkandığını anlatan Külekçi şöyle devam ediyor; “Şerefe özellikle de Arefe sularının Zemzemli olduğuna inanıldığından bu sularla yıkanan çocukların sıhhat bulacağı düşünülürdü.

Gençler gündüzden traş olur, Arefe gecesi toplanır çeşitli eğlenceler düzenler, gece geç saatlerde de topluca hamama giderlerdi. Delikanlılar birbirlerine çeşitli oyunlar ve şakalar yaparak hamam odalarını kahkalarla şenlendirirlerdi.

Arefe geceleri aynı zamanda baştan aşağı vücut temizliğinin yapıldığı zamanlardı.

Sabahın ilk ışıklarıyla evlere dağılır ya da direk Bayram namazına geçilirdi.

Bayram namazı kılınır kılınmaz mezarlıklar ziyaret edilerek geçmişler de ihmal edilmezdi. Sonra evlere dönülür büyüklerin elleri öpülerek bayram sofrasına oturulurdu.

Bayram sofrasında yaprak sarması, kuru fasulye, suböreği ve ayran çorbası eksik olmazdı.

Günümüzde bu davranışlar az da olsa bazı yerlerde devam etmektedir. Yine de o eski Şerefe ve Arefelerin tadı kalmadı.”

İşte Külekçi’nin sosyal medya hesabından yaptığı bu paylaşıma Erzurumlulardan gelen yorumlar;

(Rıfkı Esengün İFTARDAN SONRA KIRK ÇEŞME HAMAMINDA OLAK NE GÜZEL OLURDU)

(Nezahat Kural Hidişoğlu çok güzel günlerdi gerçekten herşey eskide kaldı)

(Emrullah Ay Çetinim saray hamamında külekçi’lerin kurması vardı biliyormusun.Eskiden büyük ailelerin ve devamlı gidenlerin yerleri ayrı olurmuş
Büyük aileler derken yanlış anlaşılmayayım kalabalık anlamında demek istedim .)

(Gürcan Murat Özgün 1965...70 yıllarda unutamadigim bir baska geleneyimiz...Rahmetli babamla Bayram namazindan sonra 2 ...3 kisi ile eve gelirdi Rahmetli anneme sorardim bunlar kim annemde bunlar babanin arkadaslari derdi...Biraz daha buyuyunce ogrendimki her Bayram namazindan sonra gelenler babamin arkadaslari degil gurbetci yemege ihtiyaci olan kisilerdi...iste o yillarimizda toplumumuzun böyle bir gelenegi vardi ayrim yapilmazdi ayni sofrada oturup yemegimizi yerdik Bayram yemegi sizinde söylediginiz gibi..yaprak sarma kuru fasulye pirinc pilavi ve su boregi..Nerde o eski bayramlarin huzuru mutlulugu bereketi Çetin bey...Burnumda tütuyor yuregimde kavruluyor gözlerim dolu dolu oluyor....simdilerde birak yemegi insan eve almaya bile korkuyor insanlar insanlardan kacar oldu korkar oldu Allah sonumuzu iyi etsin Bizlerin kusak çocuklugumuzu gencligimizi altin çaginda Lale devrinde yasanmis olarak göruyorum....)